29 Ağustos 2011 Pazartesi

Bakışlarımdı belki de acılı olan

Aynalar. Bazen sadece çok korkutuyorlar.
Kırmak istiyorum. Ayna, cam. Ne varsa. Hepsini, her şeyi kırmak istiyorum.
- Hayır, kalbini kırmak istemem. -
Korkuyorum. Duvarlardan bile korkuyorum bazen.
Evren koskoca bir canavarmış ve sanki beni yutmak için yaratılmış gibi hissediyorum.
Evren. Onu hiç bir zaman sevemedim. Ona karşı hep şüphe duydum. Onu anlamayı hiç denemedim. Beni sevmesini nasıl beklerdim ki?
Tam salaklıktı.
Ve beni kimse uyarmadı.
Hayatları boyunca gözyaşının tadına bakmamış insanlar var Tanrım.
Lütfen, lütfen onlara yardım et.
Yardıma benden daha çok ihtiyaçları var.

Renkler. Beni boğuyorlar. Her şey siyah beyaz olsun istiyorum.
Boğulmak.
İstemiyorum.
Zor olurdu. Renkler tarafından boğulmak hoş olmazdı.
Kuşlar uçuyor. Kuşlar uyuyor. Kışlar geçiyor.
Kışlar. Bu oda. Duvarlar. Çok soğuk.
Bazen kafamı duvarlara vurmak istiyorum ama çok üşüyorum.
Kuşlar geceleri n’apar anne?
- Kuşlar uyuyor. Kar yağıyor.
Her kadın ağlar biraz. Ama bir de gözyaşlarının tadına bakanlar var. Evet. Her kadın ağlar biraz. Bu kadar.
Sadece çok ağlayana mutsuz derler, dünya böyle.
Galiba bakış acılarımı değiştirmeliyim.
Pardon. Bakış açılarımı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder