2 Aralık 2011 Cuma

Ben , yazma isteğiyle dolan ama bir türlü fırsat bulamayan.

Yaşadığını Unutmak Bazen. Bilirsin..

Şu aralar hayat çok okula gidip gelmek. İnsanların hoşlanmadığınız tarzda konuşmalarına, hoşlanmadığınız şeyleri
yapmalarına katlanmak. Gülümsemek belki. İçten içe yalnız kalmak.

Şu aralar hayat çok ''sakin ol. derin nefes al. içinden 10'a kadar say''

Düzene ayak uyduramamak. Hergün deli insanlarla dolu otobüslere binmek. O otobüslerde uyuyakalmak.
Vapura binmek bazen. Denizin kokusunu içine çekmek. Düşünmek sonra neyi, neden, kimin için yaptığını.

Umursamamak sonra. Boşvermek. Göz kapaklarının kendiliğinden düşmesi.

Şu aralar Mabel Matiz belki de. Kendini boşlukta hissetmek.Pakette kalan son sigarayı yakmak.

Sonra yavru kedileri sevmek mesela. Bazen kaldırım çizgilerine basmadan yürümeye çalışmak.

Ufak şeyler bazen. Mutlu olmak için. İnsanlar değil mutlu eden çünkü.

Ağlamak bazen. Bir nedeni olmasına gerek yok. Rahatlamak için ağlamak.

Film izleyememek daha çok, yanında gülecek veya ağlayacak biri olmadığı için izleyememek.

Olmadık yerlerde uyuyakalmak bazen. Sıkılmak, saate bakmak, kahve içmek.

Nefes alırken ölmek bazen, her şeyin herkesin farkında olan ama hiç bir şeyin hiç kimsenin farketmediği.

Her gün saat 7'de uyanıp ''Güçlüsün, korkma'' diyebilmek.

Tüm bunlara rağmen yaşayabilmek hala. Apar topar hazırlanıp otobüse yetişebilmek.

Yine saymak içinden yeni güne başlayabilmek için ''derin nefes al. 1,2,3,4..''